Cumartesi günü ilk cemre düştü. ya aslında hep merak uyandırmıştır bende cemre kavramı. sanki o günden sonrası dün gibi olmayacak havalar birden yaz geliverecek, toprak doğa coşacak başkabir sabah olacak nebilim işte folklorik bir inanışmı dersiniz artık bilemiyorum adını koyamadım.
Gökten cemre düşer ama bize boşdurmak düşmez. açtım kovanlarımı tabi bu sene boyasız ana kalmasın dedim, aksilik oya yeşil oje bulamadım bende sarı boya süreyim dedim nede olsa sarılı yıllar gelene kadar bizim analar çok yaşlnacak ve değiştirilecekler. boyadım boyadım ama tek başımayken fotoğraf çekmeye zaman ayıramıyorum malesef, genelde arılarla uğraşırken yalnız olduğumdan faaliyetlerimi destekleyen fotğraflar kayamıyorum orataya. neyse gene boya işi ne dönelim, yaşlı analardan birine ojeyi dokundurdum bir parmağımla da sıkıştırmışım hayvancağızı ezmeyecek ve kaçamayacak şekilde, bir yandan da korkuyorum iş kazası geçirecem sakatlayacam hayvanları diye velhasıl sadede gelim yaşlı bir ana parmağımın altında boyadım işlem bitti, bıraktım ama hareket yok haydaaaa şimdi ölmesinmi diyorum hemen kafamda B - C planları canlanıyor sanıyeler içinde varyansyonlar düşünüyorum ağırlık birleştirmeden yana basıyor. ana arı avucumda dukunuyorum yuvarlanıyor ölü gibi hareket sıfır, napim napmim derken tam bunun işi bitti atayım diyorDUM(aklıma bir reklam filmi geldi), çerçevenin üzerine bırakayım arılar belki suni solunum filan yapar diye bıraktım çerçecenin üzerine tabi sardı arılar etrafını, HAYAT ÖPÜCÜĞÜ derler bu olsa gerek ana arı ayıldı ayaklarını hareket ettirdi sonra yavaşça doğruldu, hayata döndü resmen. bende korkuyu atlatmış oldum, güzelde oldu böylece arılarında bayılabildiğini öğrenmiş oldum. o ana arı baharda yenisiyle yer değişecek inşallah kendisiyle ilgili böyle bir planlamam var kafamda.
şimdi buda neyin nesi diyeceksiniz. birazda günü anlatalım; geceden beri sağınak şekilde yağan yağmur derenin suyunun yükselmesine yetmiş, keçilerde bir kaç günlüğüne bizin evin aşağısında dere kenarında konaklıyorlardı. yapay bir adacık vardı yattıkları erde su seviyesi alçakken karayla birlrşikti ama geceden su yükselince çobanda farkedememiş olacak mahsur kaldı hayvanlar.
ve son çare eder yardımıyla keçiler köprüye çıkartıldı, çok eziyet çekti hırpalandılar ama sorunsuz hepsi alındı .
kepçeden inen fırlıyor sürünün yanına.
3 yorum:
Onur kardeşim;
Evet cemre demek bahara merhaba demek olsa gerek,en azından insana sıcak bir his vermekte ,bizim memleket için ne kadar inandırıcı olur orasını allah bilir,biliyorsunki ocak ve şubattaki güzelim havaları her zaman mart ve nisanda mumla arırız inşallah bu yıl öyle olmaz.
Sana bir öğüdümde ana arı bu mevsimde ellenmemeli zira bir ana demek bir kovan arı demektir ,bir ana demek eşittir bir teneke bal demektir bu mevsim için.
Yine güzel bir kurtarma operasyonunuda paylaştığın için teşekkürler ,buda yaşanmış gerçek bir haber ,bu tip olayları her seferinde yayınla .teşekkürler,kal sağlıcakla.
Sayın Demircioğlu,tam haberlik bir kurtarma operasyonu olmuş,sürü sahibine geçmiş olsun.Cemre olayıda yılların deneyimlerine dayanılarak halk arasında oluşmuş isim ve olay bana göre,başarılı bir sezon geçirmeniz dileklerimle,hoşca kalın.
Onur kardeş,ana arının hayata döndüğüne sevindim.Keçilerde sele gitmeden kurtulmuş çok şükür.Cemre düştü ama sanki cemre düşmeden daha sıcak gibiydi geliyor bana hava inşallah düzelir bundna sonra soğuk gitmez.Sağlıcakla kal.
Yorum Gönder